Roma İmparatorluğu, tarih sahnesinde birçok unutulmaz olaya ve çekişmeye tanıklık etmiştir. Ancak en çarpıcı dönemlerden biri, ünlü generaller Pompeius ve Julius Sezar arasındaki çekişmeydi. Bu çatışma, Roma'nın yükseliş döneminde, Cumhuriyet'in zirvesinde yaşandı ve sonunda bir iç savaşın patlak vermesine yol açtı. Rubicon'u Geçmek: Sezar'ın Kaderi adlı yazımızda Pompeius Sezar iç savaşının nedenlerini anlatmıştık bu yazıda Sezar'ın Rubicon'u geçişinden önceki olayları detaylı bir şekilde o yazıdan okuyabilirsiniz.
Sezar Galya zaferlerinin ardından eve dönmek bir zafer alayı düzenlemek ve M.Ö. 48 yılı için konül adayı olmak istiyordu. Fakat Romalıların tek muzaffer komutanı olmayan Pompeius Sezar'ın ona eşit olmasını kabul etmiyordu. Sezar Roma üzerine lejyonları yürümeden önce çıkan söylentiler sürecinde Pompeius'a Cumhuriyeti savunması için kılıç sunulmuş ve Pompeius kabul etmişti. Pompeius Sezar'a karşı kendinden emindi ayağını yere vurmasıyla yerden lejyonların fışkıracağını söylüyordu.
Fakat Pompeius böbürlenmelerine karşılık Sezar'ın İtalya'yı ele geçirdiği sırada Roma'yı savaşmadan terk etmişti. Dehşete düşen müttefikleri ona ayağını yere vurma zamanı gelmedi mi diye soruyorlardı. Tüm senatörleri toplayan Pompeius Kuzey Yunanistan'a çekilmiş ve ordu toplamaya başlamıştı. Organizasyon yeteneklerini kullanan Pompeius kendinden emindi. Müttefiklerinin bir kısmı ise bizi hangi diktatörün yöneteceğine karar vermek için mi savaşıyoruz tereddütüne düşmüştü.
Pompeius Doğu'da ordusunu toplamaya çalışırken Sezar batıya, Hispania'ya doğru yöneldi. İtalya'yı Markus Antonius'a emanet ederek yola çıkan Sezar yolda Massilia'yı kuşattı burada birliklerini bırakara yanına küçük bir koruma ordusu ve 900 Germen süvari alarak Hispania'ya ilerledi. Burada Lucius Afranius ve Marcus Petreius komutasındaki bir Pompeiusçu orduyu mağlup etti. Pompeius'un'nin İspanya'daki kalan generali Marcus Terentius Varro, kısa bir süre sonra teslim oldu ve İspanya'nın tamamı Caesar'ın kontrolüne girdi.
Sezar İspanya'yı elegeçirmesiyle eş zamanlı olarak, yardımcısı Curio'yu Sicilya ve Afrika'yı istila etmesi için gönderdi. Ancak, güçleri Ağustos 49'da Bagradas Nehri Muharebesi'nde kesin bir şekilde mağlup oldu ve Curio savaşta öldü. Bu Sezar'ın astlarının kendisine göre yeteneksiz olduklarını gösteren bir gelişmeydi.
Aralık 49'da Roma'ya dönen Sezar, M.Ö. 48 konsüllük seçimlerini yönetti ve ardından diktatörlük yetkilerini kullanarak, 52'de Pompeius'un mahkemeleri tarafından mahkum edilenleri sürgünden geri çağıran yasaları geçirdi. Aynı seçimlere katılarak, Publius Servilius Vatia Isauricus ile birlikte ikinci bir konsül dönemi kazandı. Diktatörlüğü on bir gün sonra istifa etti. Caesar ardından Adriyatik Denizi'ni geçerek Pompeius'u kovalamaya devam etti.
Brundisium'a varışında, Sezar'ın tüm ordusunu taşımak için yeterli nakliye aracı bulunmamaktaydı. Ayrıca Marcus Calpurnius Bibulus'un komutasındaki Pompeiusçu filo Adriyatik'in doğu tarafında konuşlanmıştı. 4 Ocak M.Ö. 48'de Sezar, Pompeius'un birliklerinin kışlık karargahlarına dağılmış olması ve Bibulus'un filosunun hazır olmaması nedeniyle onları şaşırttı. Fakat Bibulus'un filosu hızla harekete geçerek Sezar'ın nakliye gemilerini elegeçirdi. 7 lejyon ve az bir yiyecekle karşıya geçen Sezar yerel direnişle karşılaşmadan Apollonia'ya ilerledi, burada bir üs ve bazı depo alanlarını güvence altına almayı başardı; ana Pompeiusçu ikmal üssünün Dyrrachium'da olduğunu görerek oraya doğru ilerledi fakat Pompeius'un sayıca fazla olan birlikleriyle bölgeye gelmesi ile geri çekildi.
10 Nisan'da İtalya'dan Markus Antonius liderliğindeki geri kalan ordusunu alan Sezar, tekrar Dyrrachium'a ilerledi. Sezar'ın süvari mevcudu daha az olduğundan askerleri için erzak tedarikinde güçlükler yaşıyordu. Vakit kaybetmeden Pompeius'un Dyrrhachium'daki karargahının karşısına siperlerle desteklenmiş bir seri mevzi inşa etmeye başladı. Pompeius ne olup bittiğini tam olarak anlamadan elegeçirebildiği kadar tepeyi ele geçirmeyi planlıyordu. Bu aşamadan sonra Sezar tarafından aktarılanlara göre, Pompeius taraftarlarının 2.000, Sezar'ın ise sadece 20 zayiat verdiği çok sayıda küçük çatışma meydana gelmiştir. Pompeius ordusunun kuşatılmasına izin veremezdi. Bu sebeple Sezar'ın savunma hattının denize yakın olan güney kanadına doğru saldırıya geçti. İç ve dış tahkimatlar arasındaki savunma duvarları henüz tamamlanmadığı için Pompeius'un ordusu hattı kolayca geçerek Sezar'ın askerlerinin paniğe kapılmalarına neden oldu. Sezar ertesi gün Pompeius'un ordusuna karşı circumvallation inşa ederek kuşatmayı denediyse de geri püskürtüldü. Ordusu tam bir kaosa sürüklenmişti. Pompeius bir karşı-saldırıya girişmek yerine Sezar'ın bir tuzak kurduğundan şüphelenerek askerlerine durmalarını emretti. Sezar Teselya'ya doğru geri çekilirken ve Pompeius'da onu izleyerek Farsalus savaşının yapılacağı yere ulaştı.
Savaşı uzatmakla suçlanan aşırı özgüvenli müttefiklerinden gelen baskı altında, Pompey, Caesar'ı belirleyici bir savaşa çekmeye karar verdi. Scipio Nasica'nın Suriye'den gelen takviyeleriyle buluştuktan sonra, Pompey, Ağustos'un başlarında Caesar'ı izleyerek savaş için uygun bir zemin aradı. Birkaç gün süren süvari çatışmalarının ardından Sezar, Pompeius'u bir tepeden çekmeyi başardı ve savaşı Farsalus Ovası'nda zorlamayı başardı.
Pompey'in piyadeleri savaşırken, Labienus sol kanadındaki Pompei süvarilerine Sezar'ın süvarilerine saldırmalarını emretti. Pompeius sayıca üstün olan süvarileri ile Sezar'ın ordsunu sararak savaşı kazanmayı umuyordu. Beklendiği gibi Sezar'ın süvarilerini başarıyla geri püskürttüler. Sezar daha sonra gizli dördüncü piyade hattını ortaya çıkardı ve Pompey'in süvari hücumunu şaşırttı; askerlere saldırmak için zıplamaları ve pilalarını kullanmaları emredildi. Pompey'in süvarileri paniğe kapıldı ve Sezar'ın süvarileri gelip peşlerinden hücum ederken yüzlerce kayıp verdi ve tepelere çekildiler. Sezar daha sonra en deneyimli askerlerini içeren üçüncü hattına saldırma emri verdi ve bu Pompey'in savaş alanından kaçan sol kanat birliklerini kırdı. Pompey'in süvarilerini bozguna uğrattıktan sonra Sezar, son yedek kuvvetini savaşa sürdü. Pompeius'un ordularının komuta düzeni bozuldu ve Pompeius birliklerinin geri kalanını merkezde ve sağ kanatta kendi haline bırakarak kampına çekildi. Pompeius'un savaş konseyi, Mısır'a kaçmaya karar verdi, ki bu ülke bir önceki yıl kendisine askeri yardım sağlamıştı.
Pompeius'un Mısır'a varışında, onu birkaç Mısırlı ve daha önce yıllarca hizmet etmiş iki Roma subayından oluşan bir karşılama heyeti karşıladı. Teknelerine binmelerinin hemen ardından, karısı ve arkadaşları gözleri önünde katledildi. Pompeius'un ölümüyle bazı isyanlar -Özellikle İspanya'da Pompeius'un oğlu- dışında iç savaş sona erdi. Artık Roma'da Sezar'ın idaresi başlamıştı.
Comments